***Buluşma***

Gloria, gitip gitmemekte kararsız kalmıştı. Belki de Aido-senpai, Gloria'ya oraya gelmesini söylediğini unutmuştu bile. Ama içindeki kız yüreği çığlık atıyordu: "Gitmek istiyorum!!" Zaten ne zarar gelebilirdi ki? Kafası düşüncelerle dolu ay yatakhanesine doğru yol aldı. İlerlemesi, yatakhane kapısını görünce durdu. Buraya gelmekte hata etmişti, bu büyük bir hataydı. Aido'yu göreceği için heycanlıydı bu da demekti ki o salak çığlıklarını her anda atan çılgın kızlara dönmüştü. Geri dönmesi gerektiğini söyledi kendine ama ayakları hareket etmiyordu. Aklına Aido'nun revirdeki şirin hali geldi. Masmavi derin gözleri, sarı dağınık saçları ve masum ifadesi... Bunu düşününce kalbinin atışları hızlandı. Hayır, aşık olduğunu kabul etmeyecekti! Gelip gelmemesi umrunda değildi, Gloria bir söz vermişti ve buna uyacaktı. Revirdeyken, o yatakhanenin yanında Aido'yla buluşacağını söylemişti ve buna uymak zorundaydı. İşte bu yüzden gidecekti, aşık olduğundan değil. Yatakhane kapısından uzaklaştı, göze çarpmak istemiyordu. Yeterli olduğunu düşündüğünde durdu ve duvara yaslanarak beklemeye başladı. Gelmek için 10 dakikası vardı, yoksa buradan arkasına bakmadan gidecekti. Halbuki o da biliyordu, Aido'nun mükemmel yüzünü görene kadar oradan ayrılmayacaktı.

Aido ay yatakhanesinin kapısını araladı ve seri adımlarla avluya inen iki üç merdiven basamağını hızla indi...Gözlerini kıstı..Ay ışığı bu akşam hiç olmadığı kadar yakıcıydı ve Aido’yu rahatsız etmişti..Aido’nun rahatsız olması aslında çok doğaldı çünkü dolunay gökyüzünde hiç olmadığı kadar parlaktı..Ve sanki hiç olmadığı kadar büyüktü...Tüm Cross akademisini sanki gündüz gibi aydınlattığından buna Aido’nunda dahil olduğu canlı cansız her nesnenin arkasında ince olduğu kadar karanlık gölgeler vardı..Aido şaşkınlıkla gölgesine baktı..Ancak daha sonradan devam eden şaşkınlığı kızı ortalıkta görememesiydi..Fakat kızın iştah açıcı kokusunu ve tabi hızlı kalp atışlarını duyması onu sevindirdi.. Kendi kendine:
‘’Buldum seni..’’ diye gülümsedi..Ve hızlı adımlarla Ay yatakhanesi’nin arkalarında kalan küçük süs havuzuna ilerledi..
Ay ışığında kızın kalp atışları eşliğinde ve çeşmenin tatlı şırıltısı altında gülümsedi ve derin mavi gözlerini tatlı bir edayla kıza dikerek:

‘’Selam’’

Gloria aniden duyduğu sesle irkildi. Aidou tam karşısında ona gülümsüyordu. Gloria ona geri gülümsedi ve hemen yaslandığı duvardan dikildi. Hala gülümserken "S-Selam!" dedi, heyecandan kekeleyerek. Sonuçta gelmişti, tüm korkuları ve şüpheleri boşunaydı. Şu an hissettikleri hepsine değmişti, kalbi bir kelebek gibi çarpıyordu işte. "Gelmeyeceğini sanmıştım.." diye fısıldadı Gloria ve yanaklarının tekrar kızardığını hissetti. Şu lanet kızarmaları atlatsaydı onunla konuşmak bu kadar da utanç verici olmazdı. Koyu mavi gözlerini ay ışığının aşırı parlaklığından kaçırırken gözleri Aidou'nun gözleriyle buluştu. Bu sefer gözlerini kaçırmadı çünkü biliyordu ki şu salak utancı yenmenin tek yolu, Aidou'nun gözlerinin içinde direk bakabilmekti. Yanaklarının kızardığını hissetti ama umursamadı. Güzel manzaranın tadını çıkarmaya çalıştı.

Aido ay ışığının altında parlayan gözlerini karşısında ki insana tüm gündüz sınıfı kızlarına yaptığı gibi can alıcı bir biçimde kenetledi..Kızın sözlerine gülümseyerek:

‘’Senin gibi tatlı bir kız beni beklerken neden gelmeyeyim..’’diyerek tatlı tatlı gülümsemesine devam etti..

Ay ışığının altında çeşmenin tatlı şırıltısı eşliğinde burda tüm tatlılığını bir insana karşı kullanması romantikliğinden değildi aslında...Aido’nun kafasında bambaşka planlar vardı..Ve bu planların içinde karşısında ki gündüz sınıfı kızının alev almış yanaklarında dolaşan o göz alıcı kırmızılıkta ki sıvıda vardı..