Level E Evi

İsis öfkesini bastırmaya çalışırken bir yandan da o iki vampiri arıyordu. Olaylar tam olarak lehine gelişmemiş olabilirdi ancak Hana'nın orada olması çok işine yaramıştı ve evet sonunda o lanet tasmadan onu kurtarmıştı işte. Aido'dan nefret ediyor olması da oldukça işine gelmişti. Onun peşine düşeceğini söylediği anda Hana tereddütsüz tasmasını çıkartmıştı ve böylelikle bir anka kuşu olarak özgürlüğünü alarak göklere yükselmişti. Onları bir duvara bir şeyler karalarken gördü. Ya da öyle bir şey. Ne yapıyor olabilirlerdi ki. Emin olamıyordu. Ama emin olabilecek birisini biliyordu. Onlar ortadan kaybolduktan sonra yere indi ve Athena'ya dönüştü. Savaş ve barışın olduğu kadar bilgeliğin tanrıçasıydı O.
"Bir bakalım" dikkatle duvarı incelerken olan biten her şeyi bir çırpıda çözmüştü. Dikkatle onların hareketlerini tekrar etti. Ve işte içerideydi. Hızlı adımlarla ilerledi. Aido ve Toni'yi bulması çok sürmedi.
"Selam, küçük serseriler." oldukça kendini beğenmiş bir yüz ifadesi ve öğretmenimsi bir sesle konuşmuştu.

Aido neye uğradığını şaşırmıştı son birkaç saatin nasıl geçtiğini bir türlü anlayamamıştı..E-sınıfı barına girdikleri anda bu büyük kovalamacanın bir sona erdiğini düşünmesine rağmen...İsis tam karşısında duruyordu işte..Yutkundu ve zar zor kekeleyerek

‘’Se..lam’’

Gözleri şaşkın şaşkın açılmıştı başına gelecekleri az çok biliyordu..Çünkü isis o tatlı yüzüyle ona bakmıyordu..Yüzü İsis olmaktan çok uzaktı cazip bakışlar nefret dolu bakışlarla yer değiştirmişti sanki..Toni’ye suçlayan gözlerle baktı..Zaten ne geliyorsa başına Toni yüzünden geliyordu birde şimdi bu olaydan dayak yiyecekti hemde bu barda geçmişte yaşanan bazı olaylardan dolayı pek çok kişi onu tanıyordu..Aido birazda olsa gülümsedi ve Toni’ye baktı..İşte buydu..Herkes onları tanıyordu..Ve herkes onları seviyordu..Üstelik bu barı Cross akademisi kadar iyi tanıyorlardı..Arkasını döndüğünde zaten pek çok meraklı vampirin ona baktığını gördü..Normalde bunu yapmazdı ama tanıdığı insanlar arasında dayak yemeye hiç niyeti yoktu...Biranlık tereddütten sonra:

‘’Hey millet bu kızları indirebilen arkadaşlara bedava B sınıfı kan..’’

Kısa sürede salonda bulunan tüm vampirler Hana ve İsis’in üzerine çullanmıştı..Normalde onları öldürmek kolaydı ama sayıca üstün olduklarından Toni ve Aido yarım saat kadar bir vakit kazanmıştı..Buda onların topuklamasına yetecek bir süreydi..Öyle olduda..Aido ve Toni E sınıfı barından kendilerini olabildiğince çabuk dışarı attılar ve şehrin öteki ucundaki Text Motel’de 15 numaralı odaya sığınarak ne yapacaklarını planlamaya koyuldular..

Athena sokaklarda koşuştururken herkesin ona baktığının farkındaydı. Bu aşırı yüksek hızından veya tuhaf kıyafetlerinden kaynaklanıyor olabilirdi. Gerçi umursadığı da yoktu. Onların bir otelde olduklarını öğrenmesi pek de zor olmadı. Endişesi yersizdi belki ama. Hana için endişeleniyordu. Onlardan güçlü olabilirdi fakat yinede o kadar çok E sınıfıyla tek başına savaşması kulağa korkunç geliyordu. Aslında İsis normalde bu kadar ısrarcı davranıp onları kovalamak yerine geri dönmelerini beklerdi ancak Hana'dan o küçük kızın çok özel birisi olduğunu öğrenmişti. Buda işleri normal düzeyinin üstüne çıkarıyordu. Otele vardığında görevliler onu durdurmaya çalıştı ancak hepsini büyük bir hız ile hiç güç harcamadan yere serdi. Dosdoğru üst kata aido ve o serseri vampirin odasına çıktı. Kapıyı tekmeleyerek yere serdi.
"Daha ne kadar kaçmayı düşünüyorsunuz? "

Toni kapının kırılarak açılmasıyla kafasını girişe çevirdi..

‘’Whoa’’

Bu tepkiyi vermesi kaba olduğu kadar olasıydı..Bunu beklemiyordu bu tatlı fıstığın lobide yarattığı kargaşayı duymuştu ama henüz havalandırma borusuna yeni tırmanmıştı ve Aido’yu henüz yukarı çekmememişti..Bu kız sahneye gereğinden erken girmişti.. Daha ne kadar kaçmak mı?Kaçmanın bir süresi olamazdı zaten..

‘’Mümkün olduğu kadar..Nereye kadar olursa yani..’’ şaşkında olsa gayet ciddi bir biçimde bunu söylemişti..

Çünkü kendisi 5 yıldır en çok arananlar listesinde 1. Sıradaydı ne yazık ki o 5 yıldan önce listeye 2. Ve 3. Sıradan girmişti..Kız yokmuş gibi davranmanın en iyisi olduğu kanısına vardı sonuçta hayvan belgesellerinde izlediği kadarıyla saldırgan canlıyı kışkırtmadıkça kurbanın üzerine saldırıya geçmiyorlardı..Kendini havalandırmada geri itti ve Aido’ya tırmanması için işaret verdi..Ancak ne yazık ki onun zavallı arkadaşı onun kadar rahat dieğildi..Gözlerine fener tutulmuş tavşan gibi donup kalmış bir biçimde İsis’e bakıyordu...

Athena'nın var gücüyle Aido'ya savurduğu bir yumruğun ardından Aido'nun bilinci yarı kapalı hale gelmişti ancak buda öfkesini dindirememişti. Tam karnına diziyle vurdu ve boynuna var gücüyle bir tekme attı. Ancak Aido'nun bilincinin kapanmasını önlemek içinde buz dolabından aldığı bütün buzları kafasından aşağı dökmeyi de unutmadı. Eğer bilinci kapanırsa acı çekemezdi. İki eliyle Aido'nun gömleğinin yakalarından kavrayarak havaya kaldırdı.
"Beni kızdırmanın bedelini. Öde!" "öde" derken aynı anda Aido'yu odanın karşı tarafına doğru savurmuştu. Bunun sonucu olarak Aido 2 oda boyunca geçip duvarları kırmıştı. Athena odalardaki insanları hiçe sayarak Aido'nun yanına gitti. Ayağını Aido'nun göğüs kafesinin üstüne koydu önce biraz bastırdıysa da Aido'nun kan kusmaya başlaması nedeniyle ayağını hafifçe kaldırdı. Eğilip Aido'nun çenesinin altından tuttu ve kafasını kaldırdı. Hala bilincinin açık odluğunu görünce sevindi.
"Baya dayanıklıymışsın" demekle yetindi.

Aido neye uğradığını şaşırmıtı birde kız gibi vurmanın kötü bir şey olduğunu sanırdı..Nedense artık İsis’ten hiç hoşlanmıyordu..İsis’in göğsüne ayağını koymasıyla zaten berbat ağzında bulunan tüm kan dışarı boşaldı ve bu acı vericiydi..Şu an için bildiği tek birşey vardı gelecekte İsis bunu çok ağır ödeyecekti..Toni’nin çoktan gittiğini farketti..Ancak onu satmış sayılmazdı..Katsuya’ya haber vermeye gitmişti..Böylelikle Aido ölmeden bu ruh hastasının elinden kurtulabilirdi..Kız bu kadar hırpalamasaydı belki kıza tepki verebilirdi..Şimdi ona biri İsis’ten bahsetse onu öldürmekten başka birşey söylemezdi..Bu lanet porselen bebekten artık pırasadan tiksindiği kadar tiksiniyordu..Aido İsis’e gözlerini dikti..Dayanıklıydı ve bu kıza karşı iki kelime etmeden gitmeyecekti..Zaten kişi belirli bir noktadan fazla dövüldüğünde artık zevk almaya başlardı..Aido madem bu işe girmişti eğlenerek çıkmalıydı..Böylelikle İsis’in siniride tavan yapardı..

‘’O velet senin çocuğundu değil mi?’’dedi zar zor sırıtarak..

Athena bomboş gözlerle Aido'ya baktı. Ayağını çekti ve bir kahkaha attı. Ancak bir anda başladığı gibi bir anda son bulan kahkahasının ardından.
"Bir tanrıçanın asla çocuğu olmaz! Bunu akıl edebilecek kadar zeki olmalısın. Her neyse ben gidiyorum..." arkasını dönüp gitmeye hazırlanmıştı. Ancak bir an için duraksadı ve arkasına dönüp
"Şunu aklından çıkartma. Ben. İsis. Değilim. Adı üstünde aşk tanrıçası. Onun bedeninde bu kadar yoğun bir öfkeye yer yok. Kızgınlığı daha siz kaçmadan önce dinmişti. Ancak ben savaş tanrıçasıyım. Eh buna bağlı olarak da biraz sadist olduğumu kabul etmeliyim. Her neyse ssadece gelelim..." durdu ve eğilip devam etti.
"Bu tuhaf beden değişimlerini hala tam olarak anlamıyorum. Ama öğrenmek istersen bildiğim kadarını açıklarım. İsis'e gitme o hiç anlamaz. Bu konuşmayı uzatmanın manası yok. Kısaca; İsis'i üzeni öl-dü-rü-rüm." daha sonra hiçbir tepki beklemeden çekip gitti. Bu tuhaf bir durumdu. Normal zamanlarda böyle bir açıklamayı asla yapmazdı. Kendisinin bile ne olduğundan emin olamadığı bir konuda birde bu çocuğa açıklama yapmak zorundaydı şimdi. Ancak %100 emin olduğu bir şey vardı. Bu tuhaf değişimlerde eğer bir halde uzun süre kalınırsa o kişi egemen oluyordu. Ve Athena bu bedene oldukça uzun süre hakim olmuştu. İsis veya bir başka tanrıçanın üzülmesi umurunda bile değildi. Ancak hayatta kalmak istiyordu ve bir tanrıçanın üzülmesine dolaylı olarak bile neden olursa ciddi anlamda başı belaya girerdi. Son seferinde oldukça şanslıydı ve hala hayatta olması mucizeydi. Ancak o berbat deneyimi bir daha yaşamak istemiyordu. İsis haline bir süre dönmeyecekti. Ancak o lanet tasma bedenini olduğu kadar aklını da zincirliyordu. Bu nedenle Hana'dan da uzak durmalıydı.
"Uğraşmam gereken ne kadar çok şey var. Keşke gerçek bilgelikler tanrıçası yardım edebilseydi... Sadist olmayan."