su savaşı

Toni Aido’ya doğru koşturdu ve elindeki ucunu delmiş olduğu enerji içeceği şişesinde bulunan suyun yarısını ona doğru fışkırttı..Normalde su savaşının okul kurallarına aykırı olup olmadığını bilmiyordu ancak umursadığı söylenemezdi..Belki de o kadar büyük bir sorun değildi...Tabi bu işi derse girmiş zavallı gündüz sınıfı öğrencilerinin yatakhanelerinde yapmasalardı..Normalde Aido her zaman ki gibi karşı çıkmıştı ancak uzun sürmedi...Sonuçta dışarısı sıcaktan kırılıyordu ve gündüz güneşinin altında bu işi yapamazlardı...Gece sınıfının ispiyonlama olasılığı yüksek olduğuna göre geriye tek bir seçenek kalıyordu..Toni Aido’nun sırılsıklam olmuş formasına bakarak kahkahayı kopardı..Ancak kahkahası onu kendisine doğru hızla yaklaşan yine aynı şekilde ucu pergel yardımıyla delinmiş bir pet şişeden çıkan sudan kaçıramadı..Kendisine doğru şekilden şekle girerek yaklaşan su çok geçmeden onun özenle jölelediği saçlarında bambaşka bir şekil daha oluşturdu..Burnundan damla olmuş suları ve daha da önemlisi kafasına yapışmış saçlarını hissedebiliyordu..Aido’nun kahkahası bu kez Toni’nin kulaklarında yankılanıyordu..Toni sırıtarak

‘’Lanet herif bunu ödeyeceksin..’’ dedi ve şişenin kapağını açarak kalan suyu Aido ile birlikte tüm odaya boşalttı..

İkiside yerlere yatmış saçma hareketler eşliğinde gülüyorken odanın haliyse pek iç açıcı değildi..Bu odada oturan kızın kitapları beklenmedik bir biçimde talihsiz bir olay sonucu vefat etmişti..Çekmecelerde ki giysilerden yatağın altına kadar en küçük bir nokta bile kuru kalmamamıştı ki buda onların başarısıydı....

"Çok özür dilerim!" dedi Gloria sınıftan çıkarken bir kez daha. Ah, nasıl da ödevini odasında unutmuştu. Dün tüm gece üzerinde uğraşmıştı ama nedense çantasına koymayı unutmuştu. Neyseki yatılı okulda kalıyordu, hemen yatakhaneye dönüp ödevini alabilirdi. Güneş Yatakhanesinin kapısından içeri koştu. Nefes nefese kalmıştı ama yine de hoşmaya devam etti, derse geç kalmak istemiyordu, ne de olsa örnek öğrenciydi. Odasına olan merdivenleri ikişer ikişer atladı ve sonunda odasının önüne geldi. Kapıyı açmak için elini tokmağa yönelttiğinde bir şey farketti, kapı zaten açıktı! İçerde birisi mi vardı yoksa? Ya hırsızsa!! Gloria'nın kalbi hızla atmaya başladı. Kulağını kapıya dayadı ve dinlemeye çalıştı. İçerden...kahkaha sesleri mi geliyordu? Biraz daha yaklaştı, heralde içerdeki hırsız odasında akciğerleri patlayana kadar gülüyor olamazdı. Kapıyı yavaşça itti ve içeri bir adım attı. Kafasını kaldırıp odaya baktığında ise kesinlikle şok olmuştu. Heryer sırılsıklamdı. Yatak örtüsü, kitaplıktaki kitapları, giysileri...herşey! Odadakinin hırsız olmadığını anlaması da pek uzun sürmedi. İçerde şu yeni transfer öğrenci ve Aido, ellerinde su şişeleriyle gülüyorlardı. Gloria'nın gözleri çalışma masasına ve üzerindeki kalsiyumun fonksiyonları hakkında hazırladığı 3000 kelimelik kompozisyona kaydı. Sırılsıklamdı.Konu okul işlerine gelince çok sert olabiliyordu. Gözlerini içerdeki iki sorumsuz kişiye dikti ve emin bir sesle, "Açıkla." dedi.

Aido ayağa kalktı..Toni hala ciğerleri sökülene kadar gülmekle meşguldü..Belliki gelen kızı farketmememişti..Galiba fark etsede umursamazdı..Gözlerini panikle Gloria’ya dikti..Ve hafif çarpık gülümsedi..Ellerini sırılsıklam olmuş saçlarında birleştirdi ve bahane aramaya koyuldu..Tanrım neden Toni’yi dinliyordu ki...Böyle biteceği belliydi..Açıkla...Açıklaması gerekiyordu bu olabilecek bir talepti...Ancak Aido şu anda sadece bir kitap olabilecek potansiyelde kalınlaşmış siciline yeni eklenecek dosyayı düşünüyordu..Yaklaşık bir dakika içerisinde Toni nihayet gülmeyi bırakıp kıza laf atmak için toparlanırken aklına belki de bunu yaptıktan sonra suçluluk duyabileceği bir fikir geldi..Aslında dosyayı düşündükçe belki de duymazdı..Islak saçlarını kaşıyarak tatlı bir pozisyona soktu..Derin mavi gözlerini Gloria’ya dikti ve ona doğru kısa adımlarla yaklaştı..Bu işe yarayacağını düşündüğü plandı..

‘’Ooops..Bir terslik oldu galiba..’’dedi olabildiğince tatlı gülümseyerek..

Eğer bu işe yaramaz ise direk olarak suçu Toni’ye atmakta fena fikir değildi..Ancak Toni’nin ileride kendisinden intikam alacağını düşünerek bu fikiri kafasından uzaklaştırdı..Ve derin mavi gözlerini Gloria’ya hafif tatlı hafif şaşkın bir edayla dikti..

"Bir terslik?!" dedi Gloria aynı sert tonda. Çok sinirlenmişti. Bu dünyada dayanamadığı tek şey, onu akademik olarak etkileyecek şeylerdi. Aido, her zamanki tatlı tavrını takındı. Gloria normalde olsa eriyip giderdi, gerçi şu anda da aşırı tatlı göründüğünü itiraf etmeliydi, ama gösterdiği en küçük gevşemenin sonucunda bu ikisi cezasız kaçabilirdi. Ayrıca ödevi mahvolmuştu ve eğer sınıfa ödevi olmadan dönerse hiçbir şekilde açıklayamacaktı. Boş bir bahane gibi duracaktı. Sanki ödevini yapmamış, tembellik etmiş gibi duracaktı. Gloria, yatakhane başkanı olarak buna izin veremezdi. Gülmeyi yeni kesmiş olan Toni'ye ve suçlu bakan Aido'ya sinirle baktı. "Evet bekliyorum."

Toni suratını ifadesizce kıza çevirdi..Bekliyor muydu? Alt tarafı odası biraz ıslanmıştı bu kadar yaygaraya ne gerek vardı.. Görende yağmurda hiç ıslanmadığını sanırdı..Gayet yüssüzce

‘’Neyi?’’deme cesareti buldu kendinde..

Gerçi kaybedecek neyi vardı ki dağ gibi olmuş sicili bir santim daha büyüse ne olurdu? Onun için bu hiç bi sorun teşkil etmesede Aido’nun kaçmak için yer aradığına emindi..Oysa kızın günlüğünün anahtarı ile şişesini delen kişi Aido’nun ta kendisiydi..Toni biraz daha insaflı davranmış ve kimsenin özeline dokunmadan yada belki birazcık okuyarak..En azından o anahtarları kullanmamış ve pergelin işlevine son verecek bir biçimdede olsa şişesini sonuçta pergel ile delmişti..Gerçi o günlükte de Toni’ye göre birşey yoktu..Ders ve Aido dışında ki konular pek gözükmüyordu..Toni işte buna alınmış ve aynı nedenle günlüğe kendi adını yazmıştı..Yani aslında teknik olarak bir suçu yoktu.Yada o öyle düşünüyordu...Gerçi günlük ıslandığından Gloria bunları bilemeyecekti..

Gloria Toni'nin yüzsüzlüğüne inanamayan gözlerle baktı. Ciddi olamazdı heralde. Odasını darmaduman edip sonra da bunun bir suç olmadığını mı öneriyordu yani? "Neyi mi? Neyi mi? Sen şaka mısın? Burada ne aradığınızı açıklamanı bekliyorum tabiki de seni terbiyesiz, yüzsüz zorba! Odanın halini görmüyor musun?! " Gloria'nın sesi istediğinden daha yüksek çıkmıştı ama gerçekten sinirliydi. Odası ve tüm eşyaları sırılsıklam edilmiş olan herkes sinirlenirdi. Fark etmeden de olsa, sinirini olabildiğince Toni'ye yöneltmişti. Her ne kadar Aido'da suçlu olsa bile ona sinirlenmek içinden gelmiyordu. Sanki Aido orda yokmuş gibi bile davranabilirdi. Toni'nin hala daha ona ifadesiz bakması onu daha da sinirlendiriyordu. Eğer doğru düzgün bir açıklama bulamazlarsa, ki 99.99% öyle olacaktı, işte o zaman müdüre gidecekti.

Toni gülümseyerek boş gözler’le Gloria’ya baktı...İnsanların ona bağırması alışılmıştı..Aslında Toni’nin gülümsemesinin sebebi kızın apaçık Aido’ya bağırmamasıydı..Toni yavaş yavaş iki adım attı ve sırılsıklam olmuş mavi florida gömleğini bedeninden ayırdı..

‘’Burda ne yaptığımıza dair bir açıklama mı istiyorsun seni insan..’’ Bu sözlerinin Aido’ya kalp krizi geçirtmeye yeteceğini bilmesine rağmen sözünü sakınmadan devam etti..

‘’Burda senin odanda şişlerden anlaşılacağı gibi su savaşı yapıyorduk..Elbette ki bizde bir kilise bahçesi gibi ferah bir yerde bunu yapmak isterdik ama elimizdeki ile idare etmeliyiz değil mi?’’

Bu söylediklerinden sonra Aido’nun rengi atmış şaşkınlıktan odaklanmış bakışlarını görmek oldukça zevkliydi..Aslında bunları söylemekten pişman olmamıştı..Sırıtarak Gloria’ya baktı..

Mai kuralları biliyordu. Gündüz yatakhanelerine vampirlerin girmesi kesinlikle yasaktı. Bu vampirin safkan olması da pek bir şey değiştirmiyordu. Ancak o ne zaman kuralları önemsemişti ki? Kendi koyduğu kurallara göre oynuyordu. Her zamanki gibi de neşeliydi. Güneş ışığı nedenini bilmese de asla onu diğerleri kadar çok etkilememişti. Yada belki etkilemişti ama umursamamıştı. Gerçi bunu şu anda da umursayacak değildi. Güneş yatakhanesinde oradan oraya koşturuyor, insanlara çarpıp, kapıları çalıyordu. Bir ilk okul çocuğundan farkı yoktu. Gerçi ders saati olduğundan pek fazlada insan yoktu ya. yinede umursamıyordu. Odalardan birine haber verme gereği bile görmeden girdi. Hoplaya zıplaya odadaki yatağın üstüne çıktı ve orada da zıplamaya devam etti. Kollarını açarak dönüyor kahkahalar atıyordu. Daha sonra yerlerde birikmiş olan suların üstüne zıplayınca. Sular içerideki herkesi sırılsıklam etmişti. Buna kendisi de dahildi. Yüzünü aşırı derece ekşitti. Aslında sadece herhangi birinin vereceği tepkiyi taklit ediyordu. Kendisi bu tepkiyi asla vermezdi.
"Olamaz succcccccuuuuuuuuuuuk gibi oldummmmmm!" gereğinden fazla uzatarak kurduğu bu cümlenin ardından bir kez daha kahkahalar atmaya başladı. Ancak bu kahkahaları formasının ensesinden biri onu yakalamasıyla son buldu. Kim olduğuna bakmak yerine debelenip kurtulmaya çalıştı. Okulda hiç kimsenin onu tanımadığı gibi oda hiç kimseyi tanımıyordu. Kim olduğunu görse bile pek bir şey ifade etmezdi.
"Üüüü... Çok kötüsün bir çocuğa saldıdın. Seni şikayet edicem. Üüüü... Bıak beni ben daha 10 yaşındaım." diyerek debelenmeye devam etti.

Aido olayların daha da kötüleşemeyeceğini düşündüğü sırada içeriye dalan kız bu düşünceyi dağıttı..Buda kimdi böyle..Bu bacaksız buraya nasıl girmişti..Cross akademisi bir kreş değildi..Etrafta zıp zıp top gibi sıçrayan enerji kütlesine baktı..

‘’Seni küçük..’’ devamını bir küfürle bitirmek isterken neye uğradığını şaşırdı..

Zaten sırılsıklam olmuş odada bu küçük velet bula bula suyun topalandığı bölgeye düşmüştü..Sırılsıklam gömlekleri bir kez daha ıslanmıştı.. Aido Toni’nin veleti tutmasıyla çocuğa doğru yaklaştı..10 yaş mı? 10 yaşında bir çocuğun Cross akademisinde ne işi vardı.. Aido surat astı ve..

‘’seni velet git de kumda oyna..’’

Debelenip duran bu enerji kütlesini camı açarak imha etmek her ne kadar cazip bir fikir olsada Gloria buradayken bu küçük şeyden bu kadar çabuk kurtulamazdı..

Mai surat astı
"Aaaaaaaaaaama, ben kumda onaamam kiiiiiiiii. Ailem izin vermeeeez." daha sonra onu tanımadığını hatırladı. Ancak Mai ailesini tanıyor olmalıydı. Bir insanın yanında vampirlerden söz edecek kadar sorumsuz değildi.
"Mai ailesinden söz ediorum. Beni buaya zola yolladıla. Ben daha 10 yaındaım. Ne işim var lisede?" mai ismini duyunca onu tutan vampir ellerini biraz gevşetti fakat daha sonra tekrardan onu yakaladı. Mai surat astı. Bunun işe yarayacağından kesinlikle emindi. Ancak bir safkan ailesine bile baş kaldırabilen bu vampirlerle nasıl mücadele edilmesi gerektiğinden emin değildi. Kafasındaki şapkayı tutup aşağı indirdi yüzünün önünde sadece gözlerinin yarısı gözükecek bir şekilde tuttu.
"Beni bıakı mısınız?" yapabileceği en tatlı yüzü takındı. Aynı şekilde kullanabileceği en tatlı ses tonunu kullandı. Bunların vampiri değil insanı etkilemesini bekliyordu. Ancak bazı vampirlerde de işe yaradığı olmuştu. Elbette onlar ahlaki değerlere sahipti ve bir safkan ailesine bile baş kaldıran kimselerin ahlak değeri olması çok saçma olurdu.

Toni kızı sıkı sıkı kavradı bu veledi öyle kolay kolay bırakmayada niyeti yoktu..Aido’ya ‘’pencereyi aç’’ gibisinden bir bakış attı..Bu enerji topundan kurtulmanın vakti gelmişti..Aido’nun açmaya çalıştığı pencereye doğru bu veledi sürüklerken kızın söylediği bir sözle Aido’nun pencereyi açmayı bırakıp kıza şaşkın şaşkın baktığını farketti..Kızı tutan ellerini gevşetti ve merakla Aido’ya baktı..Her ne lanet söz pencereyi açıp küçük bir çocuğu atmak zevkinden onu mahrum edebilirdi..Bu kısa gevşetme esnasında kendi bildiğini okuma suretiyle kızı tekrar yakaladı ve pencereye yöneldi..Bu kız ister mavi ister mai hatta isterse bir Navi olsun onu bu pencereden aşşağı atacaktı..Kızın tatlı suratına bir süre baktı ve onu bırakıp bırakmama konusuna gelince düşünmesine bile gerek kalmadan:

‘’Yok ya sen çok beklersin velet!’’

Gloria aniden odaya dalan küçük kızla hayretle baktı. Aido ve Toni'nin kızı tutup etrafta savurmalarını ve kıza bulaşmalarını izledikçe siniri azaldı. Toni "Yok ya sen çok beklersin velet" dediği anda Gloria kıkırdamaya başladı. O kadar matrak görünüyorlardı ki, Gloria kendini tutamayıp kahkaha atmaya başladı. "Sen..o..cam..HAHAHHAHAHAH" Artık o kadardı ki, Gloria gülmekten ıhala ıslak olan yere düştü. Eteği ve gömleği, herşeyi sırılsıklam olmuştu. Uzun bir gülme krizinden sonra nihayet kendine geldi ve ayağa kalktı, hafif silkelendi, "Ah şu anda istediğini yapabilrsin, çocuğu camdan bile atmana birşey demem" Gloria kolay kolay gülme krizine girmezdi, Toni teknik olarak büyük bir başarıya imza atmıştı. Onu affedebilirdi, en azından o an öyle hissediyordu. Son bir sırıtmayla Toni'nin omzuna 'Aferin' gibi bir şaplak attı ve odasından çıktı. Matematik hocasına ödevini kaybettiğini söylerdi, daha az önce o kadar strese girdiğine inanamıyordu.

Toni mutlu bir ifadeyle Aido’ya baktı..İşte bir ekz daha yırtmışlardı..Aido’nun kızın kahkahalarına şaşkın kaldığı belliydi..Toni ise gayet memnundu hem ceza almamış hemde kızın gülerken şekilden şekle girmesini hafif dikizleyerek izleme fırsatı bulmuştu..Gerçi Aido dahil bunu kimse farketmemişti bu iyiydi..Kızı iğice sıktı ve yarım daire olacak bir şekilde döndürdü..Bir yandanda yüzünde şeytani bir sırıtış vardı..

‘’Şimdi seninle ne yapsak? Ne yapsak? Aidan bir fikrin varmı?’’

Aido’ya döndüğünde Aido’nunda yüzünde aynı şeytani sırıtışı gördü..Kısa sürede farkında olmadan Aido ile aynı anda..

‘’Bir çuval bulmalıyız..’’diye heyecan patlaması yaşıyarak bağırdı...

Dersin öğretmeni İsis'ten Gloria'ya bakmaya gitmesini söylemişti. Koridorda kahkahalar atarak ilerlemesi ise kesinlikle beklemediği bir şeydi. Gloria'yı nadiren gülerken gördüğü olmuştu ancak bu kadarını daha önce hiç görmemişti. Merakla glori'nın odasına doğru gitti. Fakat içerideki görüntü kesinlikle gülünecek gibi değildi. Hızla odanın içine girdi. Ellerini iki yana açtı ve odadaki iki vampire suratlarında elinin izinin çıkmasına yetecek bir güçle tokat attı.
"Siz ne yaptığınızı zannediyorsunuz? Kendinizi sokak serserileri mi sandınız? O kızı derhal bırakıp yatakhanelerinize dönün!" İsis çok nadiren sinirlenirdi. Ancak şu anda boynundaki gerdanlığa lanet okuyordu. O olmasaydı eğer Athena olup bu iki serseriye derslerini verebilirdi. Aslında iki kişi oldukları dışında kim olduklarını bile anlayacak dikkatle bakmamıştı onlara. Şöyle bir etrafına bakınıp da Aido'yu gördüğünde ise duyduğu öfke dahada arttı. Aido'nun böyle bir şey yapabilecek tarzda biri olduğunu hayal bile edemezdi. Bütün öfkesini yüzüne ve kelimelerine dökerek. Tane tane ve vurgulu bir şekilde konuşurken bir yandan da odanın içinde Aido'ya doğru ilerliyordu.
"Aido! Seni burada görmek gerçekten de çok ilginç. İnan bana bana kim olduğunu çok iyi açıkladın. Madem küçük çocuklarla uğraşan bir sokak serserisisin o zaman bu okula gelerek insanları rahatsız etmek yerine gidip sokaklarda senin gibiler ile birlikte yaşa! Ancak! Burada olduğun sürece bu tip serserilikler yapmana göz yumamam!-dönüp iki vampire birden hitap ederek- Şimdi eğer kelimelerden daha keskin silahlar kullanmamı istemiyorsanız bana derhal bir açıklama yapın!" sözlerini bitirirken yüzünde ne öfke nede şefkat hiç bir duygu yoktu. Sesindeki hükümdar tonu hariç kelimelerinde de artık duygudan eser yoktu. Ve onlardan bir cevap beklemeden kızı tutan vampirin kollarını tutup vampiri ileri doğru ittirirken kızı da kendisine doğru çekti. Ve kızı arkasına alıp vampirlere döndü.

Toni kafasını kaldırdı kimdi ki bu? Neden vurmuştu? Kızı mümkün olduğunca ukala gözlerle süzdü..Kız Aido’ya patlıyordu..Kimse Toni’nin arkadaşına bunları diyemezdi..Kendi dışında..Bu kıza rahatlıkla haddini bildirirdi..Sonuçta lafı oturtmak onun doğasında vardı ancak kızın güçlü olduğunu az çok farketmişti..Gerçi buda onun için bir problem değildi aynı anda 7 helikopter ve sayısını hatırlayamadığı kadar çok polis arabasından yürüyerek kurtulmuştu bu iş çocuk oyuncağı olurdu.. Gayet yüzsüzce söze başladı..

‘’Birincisi kimse, süper güzelde olsa fantezi amaçlı olmadıkça bana vuramaz..İkincisi güzelim bu veledi neden koruduğunu anlamış değilim..Filmlerden izlediğim kadarıyla senin çocuğun olma olasılığı olduğunu düşünmekteyim..Kendi çocuğunda olsa onu bu şekilde şımartmamalısın bak bana ailem şımarttıda serseri oldum’’Dedi kahkahalarla bu kızı delirtmeye ve Aido’ya kalp krizi geçirtmeye yeterdi ancak devam etti..Bir yandandan Aido’yu yakasından yakaladı kimseyi kaçarken geride bırakmazdı..

‘’Ha bu arada bizim gibiler sokakta yaşamaz onlar ucuz çete üyeleri değildir büyük adamlar büyük işler başarır bu kendim için onun ailesi gönderiyor buraya yani şu şekilde bir bağlaç yapıcağım meraklı değiliz ve yani açıklama mı istiyordun seni hiç ilgilendirmez bebeğim..’’demesiyle beraber Aido’yu yakasından hızla çekerek pencereye atladı..Şu kırmızı saçlı hatun aşşağıdaydı ve bu hiç iyi değildi buda işleri zorlaştırıyordu ama her zaman bir plan vardı..Ve plan kızlar tarafından dövülmek değildi..Aido’yu yakasından çekerek pencere boşluklarından terasa tırmandı..Bir fikri yok değildi..Terasın giriş kısmından gündüz sınıfı ile dolu koridorlardan kapıya ulaştı ve en sonunda planını gerçekleştireceği koruda koşmaya başladı..Yaklaşık bir saat içindeyse çoktan gizli geçit kapağından şehre varmıştı...