---Devrim---
1 sayfadaki 1 sayfası
---Devrim---
Bölüm 1
Sadakat
Hanabusa gülümsemesini hiç bozmadan yerde acı çeken yuuki Cross’a gözlerini dikti..Yada Kuran’mı demeliydi..Her halikarda artık sama ekini kullanmayacağı için mutluydu..Bu kızı bu şekilde yerde görmek rahatsız edici olduğu kadar zevkliydi..Kızın yavaş yavaş çatlayan yüzü Aido’nun metalik gözlerine yansıyordu..Bu bir devrimdi..Artık kimsenin diktatörlüğü bunu önleyemeyecekti..Kızın yere düşen ellerinden saçılan toz kırmızı halıya yavaşça indi..Penceresiz koridorda kızın etrafında gülümsemesi ile birlikte tam bir daire çizdikten sonra yanına eğildi ve alaycı gözlerini kıstı..Ancak her halikarda oldukça resmi tuttuğu gülümsemesi bozulmamıştı..Kızın topraklaşmış çatlaklarla dolu yüzünü eliyle kaldırdı ve bakışlarını doğrudan elindeki yüzün neredeyse çatlamak üzere olan iri, iri açılmış gözlerine dikti... Kızın tüm vücudundan dökülen beyazımsı kireç benzeri tozlar artık tüm halıyı kaplamıştı..Aido’nun kızın yüzünü ellerinden bırakmasıyla kızın çatlamış suratı yere tam dik gelecek bir şekil aldı..Kafası düşerken irileşmiş gözleri odaklanmıştı..Aido siyah spor ayakkabıları ile kalkmaya yeltenmişiken kızın paramparça olmuş dudaklarından çıkan yarım kalmış sözleri aido’nun kulağında kendine bir yer edindi..
,‘’Aido sen...pai..O...’’
Aido kısa bir süre içinde olsa Yuuki Kuran’dan kalan kalıntılara baktı..Denilen gibi..Kısa sürdü..Ardından kafasını ifadesiz ve monoton bir edayla tekrar karanlık koridora çevirdi..Yürümeye başlamasıyla siyah spor ayakkabılarının sesi koridorda yankılanmaya başladı..Bugün büyük bir gündü..Bugün safkanlardan arınmış vampir toplumunun insanların aklında kendilerine bir yer bulacağı büyük gündü.. Bu nedenle Aido kafasını ölmüş bir safkanın saçmalıkları ile doldurmamaya karar verdi..Sessizce koridorda bulunan aynalardan birinin önünde durdu ve vampir olduğunu belli eden lacivert üniformayı düzeltti..İnsanlara vampir olduklarını zorda olsa anlatmışlardı..Şimdi sırada varolan en güçlü silah olan sadakat ile donanmak vardı..Bunuda insanlar sağlayacaktı..
Hızla akademinin çıkışına yöneldi ve koridorlardan koparak yüksek tavanlı ana lobide adımlarını sürdürdü..Dışarıdan o büyük kurtarıcının Anvena’nın mikrafonda yankılanan sesi geliyordu..Anvena’nın konuşmasının tamamını dinleyememiş sonuna yetişebilmişti ancak dışarıda ki insanlardan gelen alkışlama sesleri Aido’yu mutlu etmeye yetti..Anvena oldukça hoş ve kibar bir kadındı..Yaşça Aido’dan büyük olmasına karşın zaman onun mükemmel cildini korumuştu.. Kadının buz mavisine çalan ve neredeyse her zaman ciddiyet ve zeka ile parlayan gözleri kimi zaman ürkütücü olabiliyordu..Normalde uzun dalgalı olan sarı saçlarını bu devrim yaşandığından beri kulaklarından biraz aşşağıya gelecek şekilde kendi isteğiyle kesilmişti..Buda insanlara ona karşı saygı uyandırıyordu..
Anvena gülümseyerek kürsüden indi ve içeri girdi..Lacivert gri karışımı takımının resmi de olsa üstünde yine de vampir olduğunu belli eden arma vardı..İçeriye girmesiyle içerideki vampirleri başıyla hafifçe selamladı ve ciddi gülümsemesini bozmadan asansörlere doğru ilerledi..Aido dışarıda bağıran sesleri çok rahat işitiyordu.. ‘’Anvena Anvena’’ diyerek tezavrat yapan halkın arasında kimisi Anvena’nın onları yaklaşan sondan kurtaracağına inanıyordu...Kimisi ise Anvena’nın sonu getireceğini savunuyordu..Ancak çoğunluk ağırlıklıydı..Onlara göre Anvena bir melekten farksızdı..’’İşte diye mırıldandı Aido ardından gülümseyen gözlerini kısarak kalabalığı süzdü.. ‘’İşte kendini en güçlü silahla donattı..’’
Sadakat
Hanabusa gülümsemesini hiç bozmadan yerde acı çeken yuuki Cross’a gözlerini dikti..Yada Kuran’mı demeliydi..Her halikarda artık sama ekini kullanmayacağı için mutluydu..Bu kızı bu şekilde yerde görmek rahatsız edici olduğu kadar zevkliydi..Kızın yavaş yavaş çatlayan yüzü Aido’nun metalik gözlerine yansıyordu..Bu bir devrimdi..Artık kimsenin diktatörlüğü bunu önleyemeyecekti..Kızın yere düşen ellerinden saçılan toz kırmızı halıya yavaşça indi..Penceresiz koridorda kızın etrafında gülümsemesi ile birlikte tam bir daire çizdikten sonra yanına eğildi ve alaycı gözlerini kıstı..Ancak her halikarda oldukça resmi tuttuğu gülümsemesi bozulmamıştı..Kızın topraklaşmış çatlaklarla dolu yüzünü eliyle kaldırdı ve bakışlarını doğrudan elindeki yüzün neredeyse çatlamak üzere olan iri, iri açılmış gözlerine dikti... Kızın tüm vücudundan dökülen beyazımsı kireç benzeri tozlar artık tüm halıyı kaplamıştı..Aido’nun kızın yüzünü ellerinden bırakmasıyla kızın çatlamış suratı yere tam dik gelecek bir şekil aldı..Kafası düşerken irileşmiş gözleri odaklanmıştı..Aido siyah spor ayakkabıları ile kalkmaya yeltenmişiken kızın paramparça olmuş dudaklarından çıkan yarım kalmış sözleri aido’nun kulağında kendine bir yer edindi..
,‘’Aido sen...pai..O...’’
Aido kısa bir süre içinde olsa Yuuki Kuran’dan kalan kalıntılara baktı..Denilen gibi..Kısa sürdü..Ardından kafasını ifadesiz ve monoton bir edayla tekrar karanlık koridora çevirdi..Yürümeye başlamasıyla siyah spor ayakkabılarının sesi koridorda yankılanmaya başladı..Bugün büyük bir gündü..Bugün safkanlardan arınmış vampir toplumunun insanların aklında kendilerine bir yer bulacağı büyük gündü.. Bu nedenle Aido kafasını ölmüş bir safkanın saçmalıkları ile doldurmamaya karar verdi..Sessizce koridorda bulunan aynalardan birinin önünde durdu ve vampir olduğunu belli eden lacivert üniformayı düzeltti..İnsanlara vampir olduklarını zorda olsa anlatmışlardı..Şimdi sırada varolan en güçlü silah olan sadakat ile donanmak vardı..Bunuda insanlar sağlayacaktı..
Hızla akademinin çıkışına yöneldi ve koridorlardan koparak yüksek tavanlı ana lobide adımlarını sürdürdü..Dışarıdan o büyük kurtarıcının Anvena’nın mikrafonda yankılanan sesi geliyordu..Anvena’nın konuşmasının tamamını dinleyememiş sonuna yetişebilmişti ancak dışarıda ki insanlardan gelen alkışlama sesleri Aido’yu mutlu etmeye yetti..Anvena oldukça hoş ve kibar bir kadındı..Yaşça Aido’dan büyük olmasına karşın zaman onun mükemmel cildini korumuştu.. Kadının buz mavisine çalan ve neredeyse her zaman ciddiyet ve zeka ile parlayan gözleri kimi zaman ürkütücü olabiliyordu..Normalde uzun dalgalı olan sarı saçlarını bu devrim yaşandığından beri kulaklarından biraz aşşağıya gelecek şekilde kendi isteğiyle kesilmişti..Buda insanlara ona karşı saygı uyandırıyordu..
Anvena gülümseyerek kürsüden indi ve içeri girdi..Lacivert gri karışımı takımının resmi de olsa üstünde yine de vampir olduğunu belli eden arma vardı..İçeriye girmesiyle içerideki vampirleri başıyla hafifçe selamladı ve ciddi gülümsemesini bozmadan asansörlere doğru ilerledi..Aido dışarıda bağıran sesleri çok rahat işitiyordu.. ‘’Anvena Anvena’’ diyerek tezavrat yapan halkın arasında kimisi Anvena’nın onları yaklaşan sondan kurtaracağına inanıyordu...Kimisi ise Anvena’nın sonu getireceğini savunuyordu..Ancak çoğunluk ağırlıklıydı..Onlara göre Anvena bir melekten farksızdı..’’İşte diye mırıldandı Aido ardından gülümseyen gözlerini kısarak kalabalığı süzdü.. ‘’İşte kendini en güçlü silahla donattı..’’
Geri: ---Devrim---
İlerleyen günler diğer günler kadar durgun geçmedi zaman ilerledikçe..İnsanlar arasında bir ayaklanma çıkmıştı..Şimdilik bir tehtit teşkil edecek kadar büyük bir ayaklanma değildi bu...Ancak yine de büyüme potansiyeli yok değildi..Çünkü insanlar kolay inanırlardı..Anvena bunu çok iyi bildiği için ona uygun hareket ediyordu..Ayaklanmanın başında Gina isimli bir kadın vardı..Kadın’ın aslında vampirlerle hiçbir ilgisi yoktu..Yaklaşık on dört yıl önce eşini bir trafik kazasında kaybetmiş ve tek kızı ile birlikte kalmıştı..Buraya kadar hikaye gayet sıradandı..Ancak bundan iki yıl önce on yedi yaşındaki kızı arkadaşlarıyla buluştuktan sonra eve geç bir saatte dönmeye başlamıştı..Ancak daha yolu yarılamadan şehrin yakınlarında ki parkta cesedi bulunmuştu..Kadın teknik olarak herşeyini kaybetmiş bir bireydi..Ve kayıpları için vampirleri suçluyordu..İddaasına göre kızı vampirler tarafından öldürülmüştü..Bunu kızın kansızlığını gösteren otopsi raporlarına bağlıyordu..Ancak sorun şuki vampirlerin kan içtiği bedenler damarlarda tek damla kalmaması şartıyla toza dönüşürdü ki bunu bir vampir yapsaydı bu tada doyamazdı..Ve kızın yedi yaşından beri kan ilacı kullanıyor olması bu iddayı çürütüyordu..Ancak insanlar buna inanmıştı ve bozmak aptalca olurdu..Duygularıyla hareket eden bir gruba ancak duygularla karşılık verilebilirdi..Daha iyi bir plan varken neden uygulamaktan çekinilsin ki?..Anvena’nın planıda basit ve netti..Oldukçada kolay...İşte bu nedenle saatlerdir ayna karşısında bu aptalca hareketleri yapıyordu..
‘’Kaybınız büyük’’dedi bir kez daha..Ancak henüz oturmamıştı bu ifade..Tekrar denedi..
‘’Kaybınız gerçekten çok büyük sizden tüm vampirleri temsilen...’’bu kez biraz daha devirmişti gözlerini ancak hala oturmamıştı..İfadesinde bir yapmacıklık vardı..
‘’Sizden tüm vampirleri temsilen büyük bir içtenlikle özür diliyorum..Kaybınızın ne kadar büyük olduğunu biliyorum..Bunu tahmin edebiliyorum..Bir annenin çocuğunu kaybetmesinden sonra içinde uyanan duyguyu..’’bunları söylerken o donuk gözleri yumuşamış hatta dolmuştu ki..Buda artık hazır olduğunu gösteriyordu..Ayna karşısında neredeyse ağlayacak bakışlarla dikilirken..Odanın beyaz kapısı açıldı.. Aido monoton bir sesle..
‘’Artık zamanı geldi..’’ diyerek donuk bakışlarını Anvena’ya dikti..
Anvena’nın yüzüne resmi bir gülümseme geldi..Gözlerindeki yaşlar sanki buhar olup uçmuştu..Gözleri her zaman ki gibi donuk bakıyordu.. Ancak kendindende son derece emindi..İşte onun gerçek ifadesi buydu..
‘’Kaybınız büyük’’dedi bir kez daha..Ancak henüz oturmamıştı bu ifade..Tekrar denedi..
‘’Kaybınız gerçekten çok büyük sizden tüm vampirleri temsilen...’’bu kez biraz daha devirmişti gözlerini ancak hala oturmamıştı..İfadesinde bir yapmacıklık vardı..
‘’Sizden tüm vampirleri temsilen büyük bir içtenlikle özür diliyorum..Kaybınızın ne kadar büyük olduğunu biliyorum..Bunu tahmin edebiliyorum..Bir annenin çocuğunu kaybetmesinden sonra içinde uyanan duyguyu..’’bunları söylerken o donuk gözleri yumuşamış hatta dolmuştu ki..Buda artık hazır olduğunu gösteriyordu..Ayna karşısında neredeyse ağlayacak bakışlarla dikilirken..Odanın beyaz kapısı açıldı.. Aido monoton bir sesle..
‘’Artık zamanı geldi..’’ diyerek donuk bakışlarını Anvena’ya dikti..
Anvena’nın yüzüne resmi bir gülümseme geldi..Gözlerindeki yaşlar sanki buhar olup uçmuştu..Gözleri her zaman ki gibi donuk bakıyordu.. Ancak kendindende son derece emindi..İşte onun gerçek ifadesi buydu..
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz